Fotoğrafa başlama nedenimdir aslında doğa fotoğrafları deyip sonda söylenecek sözü en başta söyleyeyim. Ama “neden doğa fotoğrafları” sorusunun cevabını bir çırpıda söylemek çok zor. Her insanın içinde doğaya karşı bir ilgi olmakla birlikte yansımaları ve etkileri farklı olmaktadır. Kimisi denizi kimisi gölleri daha çok severken, bazıları yüksek dağları, sık ormanları bazıları ise uçsuz bucaksız bozkırları, ovaları ve belki de çölleri daha fazla sevmektedir.
Beni doğaya çeken şey ise doğanın renkleri, kokusu, sessizliği, müthiş devinimi, her mevsimde bambaşka bir hal alması, saflığı ve doğallığı ile içerisindeki harikulade dengesi. Doğada olmak, suyun sesi, kuşların ötüşleri ve rüzgârın saçlarınızı okşayarak çıkardığı uğultunun oluşturduğu kendine özgü çok özel ve güzel bir musikinin içerisine dalıp natürel notalarla kendinizden geçmeniz demek. Doğada olmak insanın kendisini dinleme fırsatı bulması, boğucu düşüncelerden uzaklaşarak ruhunu dinginliğe ulaştırması demek. Doğada olmak çam ağaçlarının ve kır çiçeklerinin bayıltıcı kokusunu ciğerlerinizdeki tüm alveollere doldurup beyninizi karıncalaştıran ter temiz oksijen ile yeniden kendinize gelmek demek.
Şehirde soğuk ya da sıcak insanı rahatsız ederken doğada böyle bir şey söz konusu bile değildir. Terlemekte üşümekte çok güzeldir doğada. Hayvanların tüm hava şartlarına uyum sağlamaları ve direnmeleri sizi de cesaretlendirir ve birçok şeyi öğrenmenizi sağlar.
Peki, neden doğa fotoğrafı? Hala tam bir cevabı yok. Yukarıda yazdıklarıma ulaşmada bir vesile olması, taklidi olmayan doğaya özgü renklerin, yansımaların, durgunluğun ya da hareketin fotoğraf vasıtasıyla bir anda durdurup uzun uzun izlenebilmesi olabilir. Estetik algısının ve görsellerin yapay değil doğal olması olabilir. Vs.vs.
Doğanın içiresinde barındırdığı tüm güzelliklerin yanı sıra beni hep daha fazla kendisine çeken içerisindeki zarif ve adeta kâinatın dengesinin sembolü olan kuşlardır. Kuşlar özgürlüğün, gücün, hızın, zarafetin ve huzurun sembolleri olarak sık sık kullanılmaktadır. Şehirlerin merkezlerinden dağların zirvelerine kadar her yerde kuşlara rastlamak mümkündür ve kuşlar en fotojenik canlılardan birisidir. İyi kompoze edilmiş bir fotoğrafta kuş başlı başına bir sanattır.
Peki, neden doğa fotoğrafı? Cevabı yukarıdakilerin özeti niteliğinde, doğanın içerisinde bulunup huzur ile dolduktan sonra insanın içerisindeki sanat eseri oluşturma duygusuna da cevap vermesi olsa gerek. Zira doğadan aldığının o seçilmiş çerçevenin içerisindeki görüntüleri eve gelip bilgisayara attıktan sonra günlerce daha keyfini ve huzurunu yaşama imkânının olması. Gerekli düzenlemelerden sonra kişisel estetik algınıza göre tasarlanan görüntüler birer sanat eserine dönüşüyor ve siz o güzellikleri bir kere daha görüyor başkalarına da sizin gözünüzden gösteriyorsunuz. Ne büyük bir mutluluk.
Doğayla iç içe bol fotoğraflı günler…
fotoğrafları ile çok iyi bir yazı olmuş…. özellikle 6. sıradaki kare ve büyük akbalıkçıl kıskançlık da yarattı…:)
eline sağlık.
sevgilerimle….
Çok teşekkürler Serkan bey. Ziyaretin ve beğenin beni memnun etti.
Sevgiyle…
çok güzel resimler çekmişsiniz tebrik ederim bu yerlere de zaman gelecek zarar verecekler tamamen doğayı kaybedeceğiz
Öncelikle hoş geldinz Feyza hanım. Beğenmenize sevindim. Umarım dediğiniz gibi olmaz ve umarım bir doğamıza sahip çıkabiliriz.
Çok teşekkürler. Esen kalın…
Nefis.. Emeğinize sağlık çok güzel kareler yakalamışsınız. Fotoğrafta hiçbir an kendini tekrarlayamıyor taklit edemiyor sanırım özellikle de canlı varlıklarda..mekanlarda da aynı şeyler geçerli aslında..bulunulan açı, ışık, yakanlanmak istenen an kişiden kişiye farklılık gösterdiği için her bir an kendine özgü oluyor bu da çeken kişiyi özel kılıyor. Sürekli akan bir suda bazen bir yaprağın peşine takılmak bazende hiçbirşey yapmadan bir köşe belirleyip akışı pozlamak gibi.. 🙂
Geçenlerde bir paragrafta şöyle birşey okumuştum; ‘İnsanlar artık birçok şeyi anımsama gereği duymuyor’ diyordu. ‘Bu durumda anı biriktirme alışkanlığını ortadan kaldırıyor. Bir zamanlar benim fotoğraf çekme tutkum vardı. Bir sürü fotoğraf çektim, çoğunu da kitaplarımda kullandım. Sonra birdenbire fotoğraf çekmeyi bıraktım; çünkü fotoğrafını çektiğim şeyler üzerinde hiç düşünmediğimi ve bir süre sonra da onları anımsama gereği bile duymadığımı fark ettim. Yaptığım sadece, elimde bir makineyle dolaşıp deklanşöre basmaktı’ deniliyor.. Kolay elde edilen görüntülerin insanları düşünce tembelliğine itip belleksizleştirdiğine dem vurmuş.. Yahut ünlü ve eskilerden bir fotoğraf sanatçısı benim belli noktalarım vardır demişti.. O noktalarıma gider ve sadece deklanşöre basarım evet yaptığım budur.. Doğa fotoğrafçılığı farklıdır apayrı bir emektir.. Hele ki kuş fotoğrafçılığı bambaşkadır an yakalamada ki emekte… Başarılarınızın devamını diliyorum.. Pastel çalışmalardan buralara geldi yolum ve çalışmalarınızı görünce de yazmadan gidemedim.. Sevgiler saygılar
Arzu hanım ilginiz ve nefis yorumunuz için çok teşekkürler. Çok güzel ifade etmişsiniz. Çektiğim kuş fotoğraflarının hepsi belleğimde. Çünkü güzel fotoğrfalar çok sık olmuyor. Zaman, sabır ve emek gerektiriyor. O nedenle de belleğinize kazınıyor. Bazen fotoğraf çekmeyi bırakıp kuşu izlemek istiyorsunuz. Neden mi? Kuş fotoğrafı çekmemin nedeniyle aynı aslında kuşları sevmek 🙂
Sık sık güzel yorumlarınızı okumak dileğiyle… Esen kalın.
Maaş ne kadar?
Ne maaşı 🙂 Blog yazmanın maaşı mı olur…
Bende doga fotorafcisi olmak istiyorum yazinizda dediginiz gibi doga icine cekiyor ve pek cok guzel kareyide icinde bulunde bulunduruyor doga fotarafciligina baslamak icin makine tavsiyesi almak istiyorum sizden…
Makineleer üzerine ileriki yazılarımda bir çok bilgi bulabilirsiniz Sinan bey. Bütçeye ve fotoğraf isteklerinize göre çok değişkenlik gösterdiği için raskele bir model söylemeyi uygun bulmuyorum. “Aynasız mı? D-SLR mi?” yazıma ve yine “Kuş Fotoğrafçılığı için Ekipman Kombinasyonları” yazıma göz atabilirsin. Çok daha faydalı olacağını düşünüyorum. Sevgiler…
Bende doga fotorafcisi olmak istiyorum doga icine cekiyor ve pek cok guzel kareyide icinde bulunde bulunduruyor doga fotarafciligina baslamak icin makine tavsiyesi almak istiyorum sizden…
DSLR düşünürseniz Nikon D5200, D5300 veya D3300, D3400 olabilir. Aynasız düşünürseniz Fujifilm veya Olympus düşünebilirsiniz…
[…] doğada olmak duruma göre fotoğraf çekmekten çok daha keyifli olabilir. Daha fazlası için Doğa Fotoğrafçılığı yazıma […]
Merhaba Ali bey bende doga fotoğrafciligina cook merakliyim kendi capimda muhtesem fotograflarim var dediginiz gibi doga fotoğrafi sabir ve muhtesemi yakalamayi o 1 saliselik goruntuyu yakalamayi gerektiriyor iletisime gecmek isterim
Merhabalar. İlginiz için teşekkürler. Yardımcı olmaktan mutluluk duyarım. Sorunuz olursa facebook üzerinden cevaplayabilirim. Esen kalın…
Merhabalar.Gercekten cok guzel kareler ve yazi oncelikle tebrik etmek istiyorum.Hayatimdaki en onemli iki sey doga ve fotograf bu ikisinin birlesimi ise beni ayri bir heyecanlandiriyor.Bu donemde meslek ve maddiyat olarak kendime bir yol secmem gerekiyor ben bu yolu doga fotografciligindan yana kullanmak istiyorum ama cok fazla bilgi edinemedim.sizin bi tavsiyeniz varmi ?
simdiden tesekkur ederim
Doğa fotoğrafçılığı üzerine bir kitap alıp okumanız sizi hem motive edecek hem de bilgilendirecektir. Sitemin arama kısmından fotoğraf kitapları diye arama yaparsanız kitapları anlattığım üç bölümlük yazı dizisine ulaşabilirsiniz. Esen kalın…
Merhaba Ali bey inan okurken kendimi buldum satırlarınızda diyebilirim fotoğraflar süper. Ben de kendi çapımda doğa fotoğrafları çekiyorum ve güzel fotoğraflar var arşivimde. Hayran kaldım size başarılarınızın devamını diliyorum değerli abim saygılar sevgiler…
Sevgili Rıza değerli yorumun ve takdir dolu sözlerin için çok teşekkür ederim. Mutlu ettin. Sana da fotoğraf yolculuğunda başarılar diliyorum. Işığın bol olsun… Sevgiler…
Doğa fotoğrafçılığının en güzel yanı fotoğraf çekmek için doğaya çıkmak zorunluluğunuzdur. Aslında neden doğa fotoğrafçılığı değilde bence neden doğa demek gerekiyor. Dağları, kırları, yaban hayatı, çamuru, toprağı, köylerin yanından geçerken burnunuza gelen tezek kokularını sevmiyorsanız zaten bunların fotoğrafını da çekmeyi istemezsiniz. Aslında doğa/manzara fotoğrafçılığı en kolay fotoğrafçılık gibi gözükebilir. Zira doğa tüm ihtişamını size sunar sizde makinanızı doğru ayarlar ve sonucu alırsınız. Ama iş bu kadar basit değildir. O fotoğrafı çekebilmek için oraya gitmeyi başarabilmeniz lazımdır. Zira yağmur/kar yağar, hava soğuk veya yakıcı sıcaktır. Evde oturup sıcak/soğuk içeceğinizi de içebilmek varken siz yollara düşersiniz. Sanırsam şimdiki gençlik doğayı bizler kadar sevmiyor. Biraz yürüdünüz mü “daha yürüyeceğiz mi, pantolonum pislendi, nerede yemek yiyeceğiz, burada internet çekmiyor gibi yakınmaları duyarsınız. Bu yönüyle de onlara acımıyor değilim. Zira doğa yaban hayatı gün geçtikçe bozulurken, ilerde isteseler de bunları bulamayacaklar.
Ne güzel anlatmışsınız… Teşekkür ederim… Sevgiler…
bir doğa fotoğrafçısı olarak doğanın içerisinde cam ve ahşaptan oluşan evinizin oldugunu hayal edin. O evde olmasını istediğiniz ne olabilir acaba?
Aslında doğanın tam ortasında böyle bir evimin olması benim için yeter de artar bile 🙂 Ancak yine de ilk aklıma gelenlerden bahsetmek gerekirse;
Evin alt kısmının daha korunaklı ve ısı açısından daha avantajlı olan ahşaptan olmasını isterdim. Üst kısımda ise yağmur altında uyuyabilmek ve tüm manzarayı izleyebilmek için tamamen camdan bir oda veya yatak odası harika olurdu. Yine tamamen camdan oluşan bir çalışma odası ve en son teknoloji bilgisayarlar enfes olur.
Fotoğraf malzemelerinin raflarda ve yerli yerinde olabileceği bölümlendirilmiş bir malzeme odası. Makro çekimler ve diğer detay doğa çekimleri için bir stüdyo.
Evin 4 bir tarafını çevreleyen, hendek gibi ve zeminden sadece 30cm yüksekliği bulunun diğer ksımlarının toprak içerisinde olduğu, içerisinde yürüyerek dolaşılabilecek bir cam bölme. Bu cam bölmenin amacı evin etrafına gelen yaban hayvanlarını göz hizasından fotoğraflayabilmek. Verandanın altından başlayıp tüm evi çevrelediğini düşünün.
Üst kısımda küçük bir teras ve burada özellikle kuşların beslenmesi için uygun yemleme istasyonları. Doğal dallar ve tünekler ile dekore edilmiş. Evden 8-10m uzakta yan kısımda bir garaj. İçerisinde pikap veya arazi aracı girebilecek ve doğada çekim için gerekli olan araç gereçleri yapmak için alet edevatlar olacak bir garaj. Göl içerisinde balık avlamak ve fotoğraf çekmek için sağlam bir bot veya işlevsel bir sal.
Aklıma gelenler ve aslında birazda hayallerim bunlar 🙂 Umarım ödeviniz için faydalı olur. Bu arada hayal kurmama vesile olduğunuz için teşekkür ederim… Sevgiler…
Merhaba ali bey bişey sorabilir miyim
doğa fotoğrafçılarına verilen özel bi isim var mıdır?
Bildiğim kadarıyla yok. Doğa fotoğrafçısı deniyor. Yaban hayvanlarını çekenlere ise yaban hayat fotoğrafçısı deniyor.